7)TANRIYI
OYNAYANLAR
Hastalıkların şifa
bulmasının bir vesilesidir Tıp Bilimi. Hastalıkların tedavi yöntemlerini araştırır ve hastaların
belli bir tedavi süreci ile iyileşmelerini sağlar. Sağlık her şeyin başı derler
ya da olmaya devlet cihanda bir sıhhat
nefes gibi sözler sağlığın önemini vurgular toplumumuzda. Bu yüzden mi ismini
Türkçeye Tanrıyı Oynayanlar olararak çevirdiler bilemiyorum. Belki de o dönemde
sonucu kesin ölüm olan bir hastalığın tedavisi bulundu diyedir.
Film, zenci bir
labaratuvar teknisyeninin, tıp okumamış olmasına rağmen bu alandaki başarısını
anlatıyor. Hem profesörün özel kliniğinde yaptığı deneylere yardımcı oluyor hem
de üniversitedeki labaratuvar çalışmalarına yardım ediyor kahramanımız. Gerçek
bir hikaye olması filmi daha değerli kılıyor. Kahramanımız hem zenci –ki o
dönemde zenciler ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor- hem de tıp
okuyabilmek için bankaya yatırdığı tüm parasını, bankanın iflas etmesi
sebebiyle kaybetmesi sonucu fakir kalan
birisidir. Yaşadığı maddi sıkıntılara rağmen labaratuvardaki işine devam eder.
Üçüncü sınıf bir çalışan olduğunu öğrenince işi bırakır fakat profesörün
girişimleri sonucu işine geri döner. Profesör onu kaybetmek istemez çünkü çok
başarılı bir çalışandır. Yıllarca profesörle birlikte çalışması, zaten yatkın
olduğu cerrahi yeteneğini geliştirir. Bu
sayede profesörle birlikte üzerinde çalıştıkları Mavi Bebek Sendromuna kendince
bir cerrahi yöntemi ve bu yöntem için özel bir dikiş aleti geliştirir. Bu
tedavide çok büyük bir payı olmasına rağmen, zenci olduğu ve de sıradan bir
çalışan olduğu için görmezden gelinir. O da buna kırılıp işi terkeder. Fakat
sonra bir boşluğa düşmüş diğer işlerin kendini fazla mutlu etmediğini
farkedince, labaratuvara geri dönmüştü. Labaratuvarda yıllarca çalıştı. Hatta
başka bir üniversiteye geçen profesörün,
iş teklifini reddetmiş, labaratuvarda kalmayı tercih etmişt. Gün gelmiş
profesör ölmüş, ona da doktorluk payesi verilmiş ve portresi üniversitenin
unutulmazları arasına asılmıştı.
Bu filmi
izledikten sonra; ülkemizde sağlık sektörünün, iş imkanı ve parası sebebiyle
seçilmesi geldi aklıma. Keşke sevenler yapsa bu işi dedim kendi kendime. Herkes
sevdiği işi yapsaydı hem iş verimi artar hem de dünya daha huzurlu bir yer
olurdu. Oysa insanlar meslek seçerken, itibar ve parasına bakıyor.
FİİLMDEN ÇIKARDIĞIM DERS: Sevdiğin işi yaparsan hem daha
verimli hem de daha mutlu olursun.