14 Mayıs 2015 Perşembe

TANRIYI OYNAYANLAR FİLMİ

                       7)TANRIYI OYNAYANLAR

    Hastalıkların şifa bulmasının bir vesilesidir Tıp Bilimi. Hastalıkların  tedavi yöntemlerini araştırır ve hastaların belli bir tedavi süreci ile iyileşmelerini sağlar. Sağlık her şeyin başı derler ya da olmaya devlet  cihanda bir sıhhat nefes gibi sözler sağlığın önemini vurgular toplumumuzda. Bu yüzden mi ismini Türkçeye Tanrıyı Oynayanlar olararak çevirdiler bilemiyorum. Belki de o dönemde sonucu kesin ölüm olan bir hastalığın tedavisi bulundu diyedir.
    Film, zenci bir labaratuvar teknisyeninin, tıp okumamış olmasına rağmen bu alandaki başarısını anlatıyor. Hem profesörün özel kliniğinde yaptığı deneylere yardımcı oluyor hem de üniversitedeki labaratuvar çalışmalarına yardım ediyor kahramanımız. Gerçek bir hikaye olması filmi daha değerli kılıyor. Kahramanımız hem zenci –ki o dönemde zenciler ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor- hem de tıp okuyabilmek için bankaya yatırdığı tüm parasını, bankanın iflas etmesi sebebiyle kaybetmesi sonucu  fakir kalan birisidir. Yaşadığı maddi sıkıntılara rağmen labaratuvardaki işine devam eder. Üçüncü sınıf bir çalışan olduğunu öğrenince işi bırakır fakat profesörün girişimleri sonucu işine geri döner. Profesör onu kaybetmek istemez çünkü çok başarılı bir çalışandır. Yıllarca profesörle birlikte çalışması, zaten yatkın olduğu cerrahi yeteneğini  geliştirir. Bu sayede profesörle birlikte üzerinde çalıştıkları Mavi Bebek Sendromuna kendince bir cerrahi yöntemi ve bu yöntem için özel bir dikiş aleti geliştirir. Bu tedavide çok büyük bir payı olmasına rağmen, zenci olduğu ve de sıradan bir çalışan olduğu için görmezden gelinir. O da buna kırılıp işi terkeder. Fakat sonra bir boşluğa düşmüş diğer işlerin kendini fazla mutlu etmediğini farkedince, labaratuvara geri dönmüştü. Labaratuvarda yıllarca çalıştı. Hatta başka  bir üniversiteye geçen profesörün, iş teklifini reddetmiş, labaratuvarda kalmayı tercih etmişt. Gün gelmiş profesör ölmüş, ona da doktorluk payesi verilmiş ve portresi üniversitenin unutulmazları arasına asılmıştı.
    Bu filmi izledikten sonra; ülkemizde sağlık sektörünün, iş imkanı ve parası sebebiyle seçilmesi geldi aklıma. Keşke sevenler yapsa bu işi dedim kendi kendime. Herkes sevdiği işi yapsaydı hem iş verimi artar hem de dünya daha huzurlu bir yer olurdu. Oysa insanlar meslek seçerken, itibar ve parasına bakıyor. 

FİİLMDEN ÇIKARDIĞIM DERS: Sevdiğin işi yaparsan hem daha verimli hem de daha mutlu olursun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder