3)ZIKKIMIN
KÖKÜ
Bu film bir başarı
hikayesi aslında -ki gerçek bir yaşamdan uyarlanmış senaryosu- . Birçok zorluk yaşamak, mücadele etmeyi
sürdürmek ve hayallerine ulaşmak, kolay bir şey değil sonuçta. Ama kahramanımız
bunu başarmış.
Ünlü bir yönetmenin
çocukluk ve ilk gençlik yıllarını ele alan film; kahramanı yönetmenliğe götüren
sürecin, onun yaşantısı ile birlikte, ilgi ve yeteneklerini de kapsadığını
anlatıyor. Film aynı zamanda eski Anadolu yaşantısının bir belgeseli
niteliğinde. Mecburiyet buluşların kaynağıdır derler. Bu filmde de başta
ailenin babası olmak üzere tüm bireyler, içinde
bulundukları imkansızlıkları, farklı çözümler üreterek, imkana
dönüştürmenin gayreti içinde. Belki bu yüzden hepsi de hayatın zorluklarına
karşı koymada birer mücadele abidesi.
Buna örnek olarak: gazoz sattığı sinema salonundan etkilenip, önce para
kazanmak amacıyla bir sinema makinesi yapıyor. Daha sonra ise sinema bir
tutkuya dönüşüyor. Aslında film, geçmişle şimdiki zaman arasında mekik dokuyor.
Kahramanın sevdiceğinin, zengin ve kendisinden yaşça çok büyük birisi ile
evlendirilmesi, kahramanı hayalen geçmiş günlere, o günlerdeki zorluklara ve
sevdiceğini sevme sürecinin başlangıcına
götürüyor. Daha sonra da bu sürecin ilerleyişini izliyoruz. En son;
okuma tutkusu galip gelen kahramanımız, sevdiğini kaybetse de okuluna devam
edip, sonunda filmde gösterilmese de, bir yönetmen oluyor.
Film, ülkemizin
geçmişinde yaşanmış olan bir çok gerçeği yansıtmış. Mesela, kızların sevdikleri
ile değil, varlıklı talipleri ile evlendirilmesi. Birbirini sevenlerin
kavuşabilmek için çoğunlukla evden kaçmaları vs. Yine zengin ve fakir
arasındaki uçurum fark. Bunlar bizim ülkemizin tarihini de oluşturan unsurlar
olduğu için, bu film önemlidir.
FİLMDEN ÇIKARDIĞIM DERS: Zorluklar, çabalarımızın önünde
engel değildir. Yeter ki biz çabalamaya devam edelim, yeni yollar açılacaktır
önümüzde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder